• avrupa toplulugu'nu kuran 6 uye devlet almanya, belcika, fransa, hollanda, italya, luksemburg tarafindan 25 mart 1957 tarihinde imzalanan, 1 ocak 1958 tarihinde de yururluge giren avrupa ekonomik toplulugu (aet) ve avrupa atom enerjisi toplulugu'nun (euratom) kurulu$una ili$kin antla$madir.
  • iki tane roma antlaşması vardır. birisi aet (at)yi kuran roma antlaşması, ki 25 mart 1957de imzalanıp 1 ocak 1958de yürürlüğe girmiştir, diğeri ise avrupa atom enerjisi topluluğu(euratom) u kuran roma antlaşmasıdır (bu da aynı tarihte imzalanmıştır).
  • ellinci senesi şerefine old trafford'da bir maç düzenlenecek. evet, yanlış duymadınız, avrupa birliği'nin temelini atan antlaşmanın ellinci senesini kutlama şenlikleri kapsamında avrupa arenasına ilk çıkan ingiliz takımı manchester united'ın evinde, ev sahibi ile avrupa karması sahaya çıkacak.
    (bkz: futbol asla sadece futbol değildir)
  • lizbon antlaşması'yla birlikte bu antlaşmanın adı şu şekilde değiştirilmiştir: avrupa birliği'nin işleyişine dair antlaşma*
  • 2017 yilinin mart ayinda 60. yilini dolduracak ab kurucu antlasmasi.
  • 1957 tarihli olup avrupa birliği’nin temellerini atan antlaşma roma imparatorluğu’na bir gönderme midir merak ederim.
  • avrupa birliği'nin temellerini atan antlaşmadır.

    anltlaşmada iki konu ele alınmıştır. dört özgürlük ve tarım politikaları. tarım politikalarının konuşulma sebebi kısa olduğu için ilk onu vereyim; ikinci dünya savaşında tarımına büyük darbe alan avrupa ulusları, sıradaki savaşta aç kalmamak için tarıma ekstra yatırım yapılması gerektiğini düşünüp common agricultural policy olayını hayata geçirdiler.

    gelelim dört özgürlüğe…

    1- işçilerin özgür dolaşım hakkı:

    bu antlaşmada en detaylı konuşulan ve en düzgün yol haritası çizilen ikinci konudur. günümüzde “free movement of people” ismiyle kullanılsa da, 50'lerin sonundaki avrupa'da iş biraz daha işçiler üzerinden dönüyordu. bu özgürlükle beraber birlikte bulunan üye devletlerin işçileri üye devletler arasında istedikleri yerde çalışma hakkına sahip oldular.

    2/3- sermayenin özgür dolaşım hakkı/hizmetlerin özgür dolaşım hakkı:

    bu maddelere dair fazla ortak karar alınamadı. o dönemin devlet büyükleri, içişlerindeki güçlerini bırakmaya o kadar da bağlı olmadıkları için doğal olarak ortak karar alıp konuyla alakalı güçlerini üst bir mekanizmaya teslim etmeye çekindiler.

    4- malların özgür dolaşım hakkı:

    en önemli ve en detaylı madde. buradaki asıl hedef, gümrük birliğiyle beraber ithal malların vergilendirilmesini avrupa birliğine bırakılmasıdır. bunun da amacı “tariff cheating” dediğimiz olayın engellenmesidir. peki tariff cheating nedir? hemen bir örnekle açıklayayım. ben amerikalı bir araba üreticisiyim. ab'ye mal sokacağım ve avrupa birliğinin üye ülkelerinin hepsi kendi vergi oranlarını belirliyor. bana o dönemde %10 vergi sunan hollanda ve %20 vergi sunan belçika var (ülkeler ve vergiler tamamen örnek için). ben mantıklı bir yönetici olarak mallarımı hollanda'dan sokup, vergiyi az ödeyip, mallarımı kara yoluyla yollarım satılacağı ülkeye. işte bu örnek yaşanmasın diye, roma antlaşması bize “common external tariff” kavramını sunuyor. yani üye ülkeler ithal mallara üst mekanizma tarafından belirtilen vergi oranını uyguluyor.

    daha da uzun açıklardım ama zaten buraya kadar okuyan bir suser konuyla ilgilendiği için internette kendi araştırmasını da yapabilir diye düşünüyorum. bu sebeple bu entry'i en yüzeysel bilgi olarak görmenizi rica ediyorum.
hesabın var mı? giriş yap